Pes 2013'ü beklerken Pes 2012'nin değerlendirmelerine bir göz atalım dedik ;
Bu yazım büyük ihtimalle PES hayranlarının pek hoşuna gitmeyecek, ama ne yazık ki ben de bir PES hayranı olmama rağmen 2 senedir haksız olsam da, oyunu "FIFA'cılara" karşı korumaya çalışmaktan sıkılmaya başladım. PES'te 2009'dan bu yana grafikler ve modlar sürekli gelişirken, "gameplay" konusunda üstüste gelen başarısızlıkları beni artık oyunu kötü eleştirilere karşı savunamaz hale getirdi.
Öncelikle oyunun iyi yönleriyle başlayalım. Süper Lig'imizden 4 takım var, bu sezon Trabzonspor da eklendi. Normal şartlarda bu avantajdan çok dezavantaj olurdu ama futbolumuzun bu çalkantılı günlerinde, FIFA'daki tek Türk takımı Galatasaray'a karşı PES'teki 3 büyükler + Trabzonspor gayet büyük bir avantaj.
Modlar yine başarılı, her sene olduğu gibi, belki önemsiz olacak ama, 3 senedir takıldığım bir konu var, Şampiyonlar Ligi'nin orijinal jeneriği 3 yıldır oyunda kullanılmıyor. önceki 2 sene bütün bayraklarda Messi resmi görmekten sıkılmıştım, bu seneyse hem bayraklar tamamen boş bırakılmış, hem de jenerik ciddi derecede kısaltılmış.
Master League ve Become A Legend her zaman oldukları gibi başarılılar ve yeni gelen animasyonlar da bu modlara ciddi bir eğlence katıyor. Training modundaki "Challenge" moduysa eski oyunlardan hatırladığım gibi zevkli.
Ne yazık ki konu "gameplay", yani oyunda asıl oynadığınız kısma gelince işler o kadar parlak değil. PES 2010'da başlayan oyuncuların dönüş hızlarının azaltılması, sonraki 2 senede de arttırılarak devam etti. Aslında bu yavaşlamadan ne kadar yakınsam da, Almanya'ya 3-1 kaybettiğimiz maçta Servet'in ilk goldeki kendi etrafında dönüşünün yavaşlığı PES'in bu konuda gerçeği de bir miktar yansıttığını gösteriyor.
Arapaslar defansı yarmak için son 2 senede olduğu gibi en büyük silah. Defans kendi etrafında bir tur atıp topu kesmeye kalkışana kadar golü atıyorsunuz zaten.
Her türlü hava topuna da rövaşata veya vole denemek yerine, biraz da topa vurmak için ayak hizasına gelmesi beklense daha iyi olurdu.
Oyuncular olması gerekenden küçük, oyun sahası daha da küçük, dolayısıyla oyuncular küçük olmasına rağmen sahada gereğinden büyük kalıyorlar. Tabii bu orantıyı nasıl yaptığımı soracak biri olacaktır. Ben standart olarak saha çizgilerini aldım. Standardı istediğiniz gibi seçebilirsiniz. Sahayı standart olarak aldığınızda, yan çizgiler, top ve oyuncular gereğinden büyük gözükecektir.
Kalecilere gelince... Bu konudaki sorunlar da sürüyor. Kaleciler 20cm yanındaki topa yetişemezken 1,50m uzaktaki topa atlayabiliyor ve hiç sektirmeden elinde tutabiliyor. Bu konuda da bir tutarsızlık var.
Ama haklarını yememek lazım ceza sahası içinde çekilen şutlar gerçekten gerçekçiler. Özellikle plase vuruşlar son derece başarılı anime edilmişler.
kaynak : oyuncuturk.biz